Dünyada bugün itibariyle en önde gelen ölüm sebeplerinin başında kalp damar hastalıkları yer almaktadır. Hastalığın artmasında sağlıksız beslenme, stres, hareketsizlik ve oksijen alanlarının azalması şehir yaşamının getirdiği olumsuzluklar yer almaktadır. Yoğun gürültü kirliliği, trafikte geçen yoğun zaman stres artımı ile kalp ritim bozukluklarından hatta krizleri de beraberinde getirebilmektedir.
Tehlike: Gürültü kirliliği
Gürültü kirliliği aslında kolay alışıp zamanla farkında olmadığımız bizi olumsuz yönde etkileyen etkenlerin başında yer alıyor. Araştırmalara göre gürültü kirliliği kalp sorunlarını tetikleme konusunda azımsanamayacak kadar önemli etkenler arasında bulunmaktadır.
Kalp krizi riskini 3 kat artırıyor
Trafik gürültüsü, gürültü kirliliğin içinde en etken en yoran zincirin başında yer almaktadır. Gürültüyü takip eden stresin ani sinir boşalması yaşatabildiğini, kalp krizi riskini 3 kat arttırdığı yapılan araştırmalarla tespit edilmiştir. Gürültü, uyarıcı bir sistemle vücutta adrenalin ve kortizol seviyesini yükselterek damarlarda büzüşmeye, tansiyon yükselmesine, kanın pıhtılaşması ile felç veya kalp krizine kadar neden olduğu bilinmektedir. Bu oran 65 yaş üstü için çok daha büyük riskler içermektedir.
Nasıl korunmalı?
Gürültü kirliliğinden uzak bir yaşam alanı tercih etmek aslında en etken çözüm olacaktır. Otoyol, demiryolu, havaalanı ve ana caddelere uzak alanlar tercih etmek gürültü kirliliğinin olmamasını dolayısıyla kalbi ve vücudun stresten uzaklaşmasıyla rahatlamaya neden olacaktır. Özellikle emeklilik döneminde en faydalı yol budur. Ama bunu yapamayabiliriz. O zamanda gürültü için izolasyonlar hazırlayarak kendimizi korumaya alabiliriz. Yaşadığımız alana uygulayamazsak en son ihtimal özel kulaklıklar kullanabiliriz. Bunu yaparak hem gürültüden uzaklaşır hem de gelişen teknolojiyle bağımlı olduğumuz telefon, tablet, bilgisayar gibi aletlerin yaşatacağı olumsuz etkiyi de azaltabiliriz.
Tehlike: Hava kirliliği
Büyükşehirlerde yerleşim alanlarının fabrikalarla, işyerleriyle, uzun binalarla, trafikteki araçlarla, inşaat alanlarıyla yoğun bir şekilde etkileşim içinde olduğundan sağlığımızın bozulması sürpriz olmaktan çıkmaktadır. Nefes almak, dinlenmek hatta yaşamak için doğru nefesi alamamak öncelikle akciğerleri zorlasa da oluşan gazların kalp ve damar sağlığına da zararları bulunmaktadır. Yapılan incelemelerde hava kirliliğinin vücuttaki iltihap oranını yükselttiğini, kanı koyulaştırıp pıhtıya sebep olma ihtimali ve damarlardaki kireçlenme oranını arttırarak damar hastalığı riskini fazlalaştırdığı gözlemlenmiştir. Kalp yetersizliği ve ritim bozukluğu bu sebeple doğacak çarpıntı, nefes darlığı şikayetlerinin artması diğer bir riskin ortaya çıktığını göstermektedir. Özelliklere yaşlı insanlarda tedavisi zor adımlar meydana gelebilir.
Nasıl korunmalı?
Hava kirliliğin görüldüğü alanlarda özellikle kalp rahatsızlığı olan, kalp hastalıkları riski taşıyan kişilerin uzaklaşmaları korunmanın en kökten çözümüdür. Kalabalık alanlarda, ana caddelerde fabrikalara uzak alanlarda yaşamak, ısınma yöntemi olarak en temiz yöntemi kullanmak çok büyük riskten korunmaya sebep olacaktır. Spor yaparken bile kirli havadan uzak durmak kalbimizi yormayacaktır.
Tehlike: Bina hastalığı
Özellikle büyükşehirlerde yaşayan insanların çalıştıkları alanı ve yaşadıkları alanı iyi seçmeleri gerekmektedir. Vakitlerinin çok büyük kısımlarını iş yerlerinde geçirmeleri, alan içerindeki hava sirkülasyonundan tutun da, binanın yapımındaki boya kalitesinden kaynaklanan kimyasalları vücuduna almasına sebep olmaktadır. Farkında olmadan kaptıkları bir çok etkiyle zamanla hasta hissetmeye başlarlar. Bu hastalığın şikayetlerinin başında halsizlik, tekrarlayan solumun yolları hastalıkları, nefes darlığı, çarpıntı, öksürük, boğaz ağrısı, gözlerde aşırı sulanma olarak birçok neden sayabiliriz. İş yerleri dışında evlerin de daha çok vakit geçiren bireylerin yaşam alanları daha stabil, daha hijyenik ve kimyasaldan daha uzak olmaları bina hastalığı dediğimiz etkileri azaltacaktır.
Nasıl korunmalı?
Bulundukları ev yada iş alanlarını daha çok havalandırmalı, kullandıkları inşaat malzemelerinin kalitelerine dikkat etmeleri, daha temiz hijyeni daha ön planda tutmaları önerilir.