Son dönemlerde her türden cilt bakım noktasındaki trendler; genelde yaşlanma karşıtı bir bakım imkanı sunmaktadır.
Cilt Bakımı İçin Kollajen
Çağın ilerlemesi ve insanların yeni yeni pek çok içerik ile tanışması ile beraber, pek çok cilt bakım noktasında; hücre yenileyici, ciltteki yaşlanma belirtilerini ortadan kaldırıcı ve çok daha etkili olan ürünler tercih edilmeye başlanmıştır.
Genel olarak bu ürünleri tercih eden kişiler; sadece kırışıklık, yaşlılık ya da bu tarzdaki şikayetleri olan insanlar değillerdir. Özellikle genç yaşlardan itibaren, yaşlı görüntüsünü düşünen insanlar da şimdiden bu görüntüye ilişkin önleyici tedbirler almaya başlamış durumdalardır.
Bu bağlamda son zamanlarda karşımıza sıklıkla çıkan ve adını pek çok noktada duymuş olduğumuz kollajen kavramına değinmek isteriz. Çünkü yaşlanmak istemeyen ya da bu süreyi olabildiğince uzatmak isteyen insanların, arama butonlarında sıklıkla aradıkları bir kelimedir bu. Peki nedir bu tabir, nerelerde kollajenin kullanımından bahsedilebilir ya da kollajeni kimler kullanabilir? Hepsine bir bakalım.
Kollajen Nedir?
Kollajen en genel tanımı ile pek çok yapıyı oluşturan bir proteindir. Özellikle kıkırdak, lif, eklem, kemik gibi yapıları oluşturmuş olan bu protein, 3 zincirden meydana gelmiştir. Pek çok faydasının bulunduğu bu bileşenin başlıca görevi; bağ dokusunu güçlendirmektir. Vücut bütünlüğünü korumanın da görevlerinden biri olduğu bilinen kollajenin kullanımı da giderek artmakta ve artmaya da devam edeceği gözlemlenmektedir.
Kollajen Ne İşe Yarar?
Kollajen kullananlar tarafından faydaları oldukça bilinen bu bileşen için yarar anlamında uzun uzun bahisler yapılabilir. Özellikle daha genç ve dinç bir vücut isteyen kişiler için oldukça etkili bir yapıdadır. Cilt hücrelerinde bulunan kollajen; güçlendirici etkisi ile vücut bütünlüğünü tek ve diri tutmaktadır.
Kas ve cilt hücrelerini aynı zamanda maksimum miktarda korumaktadır. Cilde oldukça dayanıklı bir yapı sunan kollajen vücuda aynı zamanda esneklik ve canlılık da kazandırmaktadır.
Eklemler noktasında da oldukça faydası olan ve eklemleri güçlendiren bu protein, yaşlanma noktasında sağladığı faydalar ile oldukça tercih edilebilirdir. Vücut yaşının ilerlemesi ile birlikte vücuttaki kollajen miktarı da azalmaktadır. Buna bağlı olarak başlıca cilt sorunları gelebilir. Bu sorunlar;
- Kırışıklık
- Selülit
- Cilt kuruluğu
- Nem kaybı
Tarzındaki yaşlanma ile paralellik gösteren pek çok türden maddedir. Bunun önüne geçmek için ise önceden alınmış bazı tedbirleri kişinin uygulaması gerekir. Bu uygulamaların en başında da kollajen desteği gelmektedir. Özellikle kollajen kullanan kişilerde, yaşlılık belirtileri olarak adlandırılan pek çok sonuca rastlanmamaktadır. Çünkü özellikle cilt konusunda, önceden tedbir alan kişi; ilerleyen süreçte bu sorunun da direkt olarak önüne geçecektir.
Kollajen Kaybına Yol Açarak Yaşlılığı Hızlandıran Sebepler Nelerdir?
Kollajen kaybına neden olan pek çok faktör bulunmaktadır. Bu faktörler; yaşlanmayı daha erkene çeken ve bu bağlamda kişileri daha zahmetli yollara götüren bazı durumlar olarak kendilerini göstermektedirler. Kollajen kaybına yol açması ile birlikte yaşlanmayı da direkt olarak etkileyen sebepleri şu şekilde özet haline getirebiliriz;
- Sağlıksız ve düzensiz beslenme
- Düzensiz uyku
- Uzun süre güneşin altında kalmış olma
- Sigara tüketimi
- Fazla alkol tüketimi
- Özellikle şeker konusundaki fazla tüketim
- Rafine edilmiş ürünlerin tüketimi
- Kan şekerindeki ivmeli yükseklik
- Kortizol artışı
- Çevre kirliliği
Tüm bu sebepler kollajen kullanan kişilerin, asıl kullanma sebepleri arasındaki yerini almıştır. Bu kişiler; bu faktörlerin etkisi ile yaşlanmaktan sakınabilirler ve çok daha diri bir cilde daha kolay bir şekilde kavuşabilirler.
Herkes Kollajen Kullanabilir mi?
Kollajen kullanımı genel olarak 30’lu yaşlardan sonra tavsiye edilmekte olan bir yapıdadır. Özellikle 30 ile 40 yaş aralığında, bu proteinin düzenli ve doğru kullanımı oldukça verimli bir geri dönüş sağlayacaktır.
Yaşlılık belirtileri ile er geç karşılaşılacaktır. Ancak bu belirtiler ile daha geç karşılaşılması oldukça önemlidir. Kollajen de bu bağlamda fayda sağlayan bir unsur olarak fazlasıyla tercih edilmektedir.
Daha Çok Kollajen Almanın Yolları Nelerdir?
Daha çok kollajen almak isteyen kollajen kullananlar özellikle yaşlanmanın oluşturduğu her türden sonucun önünü kesmek istemişlerdir. Kollajenin farklı kullanım çeşitleri bulunmaktadır. Cildi dirileştiren, yaşlanmayı geciktiren, vücudu daha ferah bir havaya sokan kollajenin çeşitleri şu şekilde sıralanabilir;
- Besin takviyeleri ile daha çok kollajen alımı sağlanabilir. Kollajen zengini olan gıdaları şu şekilde sıralayabiliriz,
- Et ve et ürünleri
- Balık
- Kımızı meyveler ve sebzeler
- C vitamini bakımından zengin olan meyveler
- Yeşil sebzeler
- Sülfür bileşenleri açısından zengin olanlar
- Avokado ve avokado yağı
- Yumurta beyazı
- Sarımsak
- İçecekler noktasındaki tercihleriniz ile de daha fazla kollajen Nektarin suları özellikle oldukça tercih edebileceğiniz bir kollajen destekli meyve suları arasındadır. Et ve kemik suyu olarak tercih edebileceğiniz içecekler ile oldukça faydalı bir içerik oluşturabilirsiniz.
- Cilt bakım ürünlerinde tercih edebileceğiniz ürünler ile kollajen alımını arttırabilirsiniz. Bu bağlamda, kollajen hap, kollajen tozu ve bu içerikteki maske ve kremler ile cilt bakımınızda daha faydalı bir çerçeve açarak, yaşlılık belirtilerinin önüne geçebilirsiniz.
Kollajen kullananlar genel anlamda ileriye dönük olarak bir önlem almak için bir çalışma içerisine girerler. Yediklerine, içtiklerine dikkat eden bu kişiler için şimdiki sağlıkları da oldukça önemlidir, gelecekteki sağlıkları da oldukça mühimdir. İlgili Link: Zeka Gelişiminde Balık Yağının Fonksiyonları Nelerdir?
Her sabah uyanınca, dişlerinizi fırçaladıktan sonra, 1 bardak su içmeniz; vücudunuzun 5-10 yıl gibi bir süre sonra size büyük bir teşekkür etmesine sebep olacaktır. Çünkü vücut; dengeli ve düzenli beslenme konusunda gerçekleştirmiş olduğunuz her türden detaya karşı, size minnettarlık besleyecektir.
Kollajen kullanımı da yine vücut açısından oldukça faydalıdır. Örneğin; aşırı yeşillik ile beslenen insanların vücutlarında ödemden kaynaklı şişlikler göremezsiniz. Ya da rafine şeker tüketimini hayatından çıkartmış olan bireylerin ciltleri; oldukça pürüzsüz ve aknesiz bir yapıdadır. Yine aynı şekilde daha fazla su tüketen bireylerin ciltleri daha nemli ve gergindir. Avokadoyu, günlük rutinine direkt dahil eden kişilerin ise vücutlarının daha şekilli ve sağlıklı olduklarını direkt olarak görebilirsiniz.
Bu saydığımız her türden ürün; direkt olarak kollajen barındıran besinlerdir. Özellikle kollajen kullanmaya başlamak demek aslında bir ilaç kullanmak demek değildir. Bunun yerine daha sağlıklı beslenerek, daha doğru ürünleri tüketerek ve vücuda gerekli sıvı alımını doğru düzeyde tutarak istemiş olduğunuz; yaşlılık anında ortaya çıkacak olan tüm durumların üstesinden direkt olarak gelebilirsiniz.
Kollajen kullananlar yani hayatlarında beslenme, içecek ve spor rutini bulunan kişiler; ileriye dönük olarak çok daha garanti bir yolda ilerlemektedirler. Vücutlarının onlara şükran sunacağı bu kişiler için yaşlılık; artık korkulacak ya da görüntüsünü kötüleştirecek bir süreç değildir. Bu kişiler için yaşlılık; önceden önlemini almış olduğu ve bu bağlamda hayatını rayına oturtmuş olduğu bir dönemdir sadece. Önceden yaşlılıktaki basamakları daha zinde ve sağlıklı çıkmak, bu hayatın doğal akışının sizlere sunmuş olduğu süreçte cildinize de oldukça iyi davranmak için kollajen içerikli tüm ürünlere ilginizi arttırmalısınız. Yaşlılığınızda sizi belki de bir miktar üzecek olan vücutsal anlamdaki tüm sorunların önüne, bu sayede geçebilirsiniz.