Yaşlılıkla kendini daha da gösteren kemik problemlerinin başında osteoporoz dediğimiz kemiklerin kalsiyum akışının bozulması durumudur. Eskiye oranla uzayan insan ömrü yaşlılık evresinin hayatımızın uzun bir dönemini kapsadığını göstermektedir. Vücudun daha uzun süre hayatta olması demek başta kemik yapımız olmak üzere tüm organlarımızı etkilemektedir. Kemiklerin yapısal içeriğini kaybetmelerinden ortaya çıkan osteoporoz günümüzde 50 yaş üzeri insanlarda özellikle kadınlarda yoğun olarak görülmektedir. Yaşlılarda hayati risk faktörü taşıyan hastalıkların 3.sırasında yer alması dikkat çekmektedir.
Yaşlılarda bu kadar sık görülmesi toplumsal sorun olarak adlandırılan bu hastalığı, kemik kütlesinin azalması ve dokunun mikro taşlarının yıpranması sonucu kırılmaların artması şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Kalça kırıkları ise bu alanda en çok karşılaşılan sorunlardandır. Ciddi kırıklarda ameliyatlarla çözüm bulmakta bile zorlanılmaktadır. Kişilerin özgüvenlerinden tutunda, boy kısalmaları, sırt ağrıları, uyku bozuklukları, iş gücü kayıpları gibi birçok sorun gözlenebilmektedir. Kadınlarda görülen menopoz sonrası karşımıza çıkan postmenapoza osteopoproz özellikle el bilekleri, omurgalarda oluşan kırıklarla etkisini hissettirmektedir.
Osteoporoz Nedenleri
Kemikler sürekli gelişmeye tabiidir. Yaş ilerledikçe kemik yenilenmesi kemik hasarına yetişemez ve kemik erimesi hastalığı bu evrede başlar.
- Kalsiyum veya fosfor alımı eksikliği
- Sigara ve alkol kullanmak,
- Spor yapmamak,
- Cinsiyet ve Tiroid hormonlarına ile ilgili düşüklükler,
- Kadınlarda menopoz sonrası dönemde olmak
Önemli nedenleridir.
Risk Grubunda Bulunanlar
- Genetik hikayelerinde osteoporoz olanlar
- Erken menopoz yaşayanlar
- Ergenlik dönemine geç girenler
- Minyon yapısı olan insanlar
- Vücut ağırlığı 57 kilogramın altında bulunanlar
- Adet kanamalarının oranı az olanlar veya uzun aralıklarla kanama yaşamayanlar
- Kortizon ve tiroit gibi hormon takviyesi alan kronik hastalar
- Aşırı sigara, alkol ve kafein tüketimi
Osteoporoz Belirtileri
Erken dönem içerisinde herhangi bir belirti göstermez. Zamanla oluşan kemik yapısının hassaslığı sonucu kırılma ya da çatlama gözükmese bile çok geç olmadan bir sağlık kuruluşuna başvurarak kemik taraması yaptırmalısınız.
- Bel, boyun ve sırt ağrısı,
- İlerleyen yaşlarda kemiklerin hassaslaşması sonucu boy kısalması,
- Duruş bozukluğu,
- Ani ya da farkında olmadan yapılan hareketlerde kırılma, çatlama.
Madde halinde sıralanan belirtiler ancak hastalığın ilerleyen seviyelere ulaştığı ve kemik hasarının kurtarılamayacak derecede olduğu zaman ki belirtilerdir.
Osteoporoz Tedavisi
Osteoporoz kelime anlamı itibariyle, kemiklerin içerisinde yüksek oranda bulunan kalsiyum eksikliğinden ya da yoksunluğunda olan ve iskelet sistemindeki tüm kemiklerin kırılabilir hale dönüşmesi durumuna osteoporoz (kemik erimesi) denir. Yaşam süresinin uzaması ve yaşlı nüfus artışı nedeniyle daha yoğun görülen hastalıklardandır. Osteoporoz kısaca, ilerleyen yaşlardaki bireylerde iskelet sisteminin gücünü kaybetmesi ve kemiklerin dayanıksızlaşması olarak ifade edilmektedir. En küçük bir yaralanmaya bağlı olarak burkulma vb. gibi durum sonucu ortaya çıkabilir.
Osteoporozdan Kaçınmak İçin Neler Yapılmalıdır?
Hareketsiz yaşam tarzından uzaklaşmalı, en az yarım yürüyüş yapılmalıdır. Yeterli ve dengeli beslemeye özen gösterilmelidir. Süt ve süt ürünleri olan gıdalar tüketmelidir. D vitamini, Fosfor ve D vitamini içeren gıdaların kullanımına önem verilmelidir.
Bunlarla birlikte en yakın sağlık kuruluşuna başvurarak kemik ölçümü testi yaptırmalı ve sonuca göre önlemleri almalısınız. Bu sayede ilerleyen yaşlarda oluşabilecek durumu erken dönemde fark ederek ciddi sorunların önüne çıkmış olursunuz.
65 Yaş Sonra Düzenli Ölçüm Gerekli
‘Kemik Mineral Yoğunluğu Ölçümü’ denilen kemiklerdeki eksiklikleri tespit eden testler uygulanmaktadır. Tam teşhis içinde düşük dozlarda kullanılan x ışınlarıyla ‘kemik dansitometresi’ metodu kullanılır. Genelde omurga ve kalça kemiklerinden yapılan ölçümler 5-7 dakika kadar sürmektedir. Hasta herhangi bir acı ve ağrı hissetmemektedir. Kan ve idrar testleriyle de biyokimyasal ölçümler yapılarak durum genel olarak değerlendirilebiliyor. 65 yaş üstü yaşlılar için ölçüm için nedene ihtiyaç duyulmadan yapılması gerekmektedir. 45-65 yaş arası içinde takipte bulunmak faydalıdır.
Alkol ve Sigara Kemiklere de Zararlı
Osteoporozdan korunmak için çocukluk döneminden başlayan kalsiyum ve D vitamini depolu besinler tüketmeli eksiklikleri görülmesi halinde takviyeler alınması gerektiği uzmanlarca paylaşılmaktadır. Fiziksel aktiviteler düzenli yapılan spor ve yürüyüşler alınabilecek güzel önlemler arasındadır. Sigara ve alkol tüketiminin kortizol düzeyini arttırdığı ve kemikleri alması gereken D vitaminin alımının engellendiği görülmektedir. Alkol alımı da kalsiyumu düzenleyen hormonları olumsuz etkilemektedir. Kemiğin yeniden oluşması özelliğini de çok fazla azaltmaktadır. Alkol, nikotin ve kafein tüketimini azaltılmalıdır. Düşmelerde bu hastalıkta büyük önem taşımaktadır. Kırılmaların önüne geçmek yaşanacak sorunları kurtarmaya da sebep olacaktır. Egzersizler, düzenli yürüyüşler dikkatli ve sağlıklı beslenme de asla ihmal edilmemelidir.