Genç görünümlü sağlıklı bir cilde sahip olmak bilinenin aksine sadece kişisel bakım ve kullanılan bakım ürünlerinden geçmemektedir. Cilt hücreleriniz istediği oranda elde edemediği; güneş ışınları, besinlerle alınabilecek aminoasitler, vitamin ve mineraller sağlanmadığında tek taraflı yapılan cilt bakımlarının da pek çözümsel olmadığı söylenebilir. Stres oranının bile yaşlanmaya olan etkisini azımsamasak iyi olur. Eğer tüm bahsettiğimiz detaylardan doğru ve ölçülü bir biçimde yararlanıldığında cildimizin yıpranma payını azaltır ve yaşlanma süreciniz geciktirebiliriz. Cilde sağlık verecek önemli detayları şöyle toparlayabiliriz. Güneş ışınlarının doğru alımı, beslenme şeklimiz ve vücudumuza aldığımız vitamin, mineral oranları, stres oranının azaltılması, doğru kullanılan bakım ürünleri ile pırıl pırıl bir cilde sahip olmak mümkündür.
Solgun cildin nedeni
Cildin en önemli süreci şüphesiz yaşlanmaktır. Birçok neden bir araya gelerek bu sürece hız verebilir. Süreci uzatmak için yapılacak doğru yöntemler önemlidir. Eğer genetik yapıdan kaynaklı bir problem yoksa, cilde gerekli olan güneş ışınlarının teması, sağlıklı ve dengeli beslenme, beslenme ile alınan vitamin ve minerallerin oranlanması, doğru kullanılan bakım ürünleri sağlıklı bir cilt yapısını da beraberinde getirir. Bunların bir tanesinin bile eksik olması, ciltte solmalar, lekeler ve nem oranını olumsuz etkilemektedir.
Yağ ve su alımı yetersizliği
Vücudumuzun 4/3 ünü oluşturan suyun cildimiz içinde değeri çok büyüktür. Yeteri oranda alınmaz ise cildimizin kurumasına neden olur. Margarin gibi katı hayvansal yağların kullanımı damar sisteminin yapısını bozacağından cildin doğal renk tabakasını da sağlıksız bir görünüme sokar. Dolaşım sisteminin hasarını en aza indirmek gerekir. Alkol, sigara gibi olumsuz alışkanlıklarda sorunun büyümesine hız kazandırır.
Şeker elastikiyet kaybı sebepleri
Vücudun ana enerji kaynağını oluşturan şekerlere glikoz denir. Kullanılan glikozlar düzgün bir şekilde vücudumuzda dengelenmezse cildin elastin liflerine ve kolajen yapısına zarar verip dönüşümü zor hasarlara neden olur. Cildin elastikiyetini kaybetmesi de erken yaşlanmanın en etken biçimidir. Şekerin genetik olmayan sorunlar dışında vücuda ve özellikle cilt yapısına 35 yaş sonrası etki ettiğini söyleyebiliriz. Cildin kendi kendini onarma özelliği glikasyon dengesizliği ile yok olmaya başlar ve bununla birlikte kızarmalar, çatlamalar ve sarkmalar yaşanmaya başlanabilir.
Cildi erken yaşlandıran, kızartma ve kavrulmuş besinler
Düzensiz beslenmenin yanı sıra vücudumuza zarar veren kafein, alkol, stres, sigara ve tütün ürünleri, kızartılmış ve kavrulmuş besinler oluşturduğu zararlı radikaller cildimizin sağlıklı hücrelerine savaş açarak yapının bozulmasına hatta hücrelerin erken ölümüne de neden olabilir. Sağlığı bozulup ölen cilt yaşlanmayı hızlandırmaya başlamaktadır.
Parlak ve canlı bir cilt için
-
- Vücut sağlığımıza aykırı beslenme düzenini tamamen değiştirmeli zararlı radikallerin ölçülerini vücudumuza daha az alarak hücre ölümlerini durdurup, cildin yaşlanma hızını azaltmalıyız.
- Cildin renk düzeni için sebze ve meyve seçimlerinde koyu yeşil, kırmızı ve sarı renklileri tercih etmeliyiz.
- En önemli ihtiyaçlardan biri olan suyun oranını iyi ayarlayarak tüketmeliyiz. Cilt kuruluğunun ve yapısının bozulmasını önleyecektir.
- Serbest radikallerle savaşan antioksidanları hayatımızda tutmamız gerekmektedir. Somon balığı, ahududu, havuç, nar, portakal, bitter çikolata gibi yiyecekleri günlük beslenmede sıkça kullanmalıyız.
- Sağlıklı bir kahvaltı hem vücudunuza hem cildinize harika özellikler kazandırır.
- Güneşten faydalanırken cilde doğrudan temas eden zararlı maddeleri de unutmadan korumalı kremler tüketmekte artı sağlayacaktır.
- Yüksek kafein ve alkolden kaçınıp yeşil çayın rahatlatıcı etkisinden faydalanmalıyız.
- Stresi artıracak tempodan ve çevresel faktörlerden kaçınmakta fayda var.