Covid-19 salgını yaklaşık 5 aydır tüm dünyayı farklı şekillerde etkilemeye devam ediyor. Bu konuda İstanbul’da Psikolog olarak görev yapan Anıl Yılmaz bize şu bilgileri aktardı: “Pandemi; toplumun her bireyinde yaşamsal değişikliklere neden oldu. Çocuklar bu süreçte okula gidemeyip evden eğitim aldılar.
Belki de en çok ihtiyaç duydukları şey olan arkadaşlarından ve sosyalleşme aktivitelerinden mahrum kaldılar. Sosyal mesafeyi korumak adına akrabalarından, parklardan, doğadan, denizden ve dışarıda koşup oynamaktan uzak kelimenin tam anlamıyla eve tıkılıp kaldılar.
Eğitim zamanı dışında eğer ebeveynler tarafından doğru yönlendirilmedilerse bilgisayar, telefon, oyun konsolu gibi teknolojik ürünlere daha fazla yöneldiler.”
Korona Sürecinde En Büyük Sorumluluk Yine Ebeveynlere Düşüyor
Ebeveynlerin bir kısmı evden çalışırken, bir kısmı ücretsiz izinde ya da işsiz kaldı ve çoğunda kaygılar hat safhada. “Çocuklara destek profesyonel almak isteyen ebeveynler için İstanbul Psikolog açısından daha şanslı” diyen Anıl Yılmaz sözlerine şöyle devam etti: “Hayatta bazı şeyler kontrolümüz dışında gelişir, tıpkı pandemi gibi.
Böyle durumlarda ilk şoku atlattıktan sonra özellikle çocuklarda bir travmaya sebep olmamak için ailemizle ilgili bir eylem planı hazırlamalı ve uygulamaya sokmalıyız. Elbette çocuklara uygun bir dille pandemi ve izlemeniz gereken yol anlatılmalı, ailecek bir acil eylem planı oluşturulmalı ve bu eylem planı çocuklarla paylaşılmalıdır. Ancak konuyu sürekli gündemde tutup çocukların bilgi kirliliğine ve felaket senaryolarına maruz kalmalarını önlemeliyiz.
İlgili Link : Korona Virüsün İnsan Sağlığı Üzerindeki Etkileri
Çocukları Travmadan Uzak Tutabilmek İçin Doğru Rol Model Olmak Gerekir.
Çocuklara bu süreçte soğukkanlı, tutarlı ve dozunda neşeli bir rol model gereklidir. Neşenizi dozunda tutup abartmamalısınız çünkü çocuklar bunu samimiyetsiz bulur ve endişelenmeye başlar.
Ebeveynler panik ve korku içinde olurlarsa bu durum çocuklara da yansır. Kaygı ve stres bağışıklık sistemini olumsuz etkiler bu sebeple çocukları kaygı ve stresten uzak tutmalıyız.
Çocuklarda ölüm kavramının 7 ile 8 yaşlarında şekillendiğini ifade eden İstanbul Psikolog Anıl Yılmaz “Televizyonda verilen ölüm rakamları çocuklarla birlikte izlenmemeli, çocuğun normal yaşamında duymadığı ve bilmediği “karantina”, “salgın hastalık”, “pandemi” gibi kelimelerin kullanılmamalıdır.
Bu süreçte çocuk ya ölümü olağanlaştırır ya da ailesini kaybedeceği kaygısına kapılıp “Anne, baba siz de ölecek misiniz?” sorusu ile sizden cevap bekleyebilir.
Çocuğa ebeveynleri tarafından, dışarıda gribe benzeyen bir hastalık olduğunu, bunun geçici bir süreç olduğunu ve bu sürecin bir suçlusu olmadığı dikkatle anlatılmalıdır” diyerek sözlerine son verdi.