Çene Çene Kapanış Bozuklukları veya sendromları çene, ağız ve yüz bölgelerinin gelişimindeki bozulmalardır. En yaygın bozukluk Fallot Tetralojisi (TOF) olarak adlandırılır. Diğer ikisi kleidokraniyal displazi ve konjenital çene anormallikleridir. Çene bozukluğu için uygun bir tedavi almak, dolu bir yaşam sürmek için çok önemlidir. Diş çürüğü, diş apsesi ve solunum problemleri gibi sorunları önleyebilir. Tedavi seçenekleri cerrahi, ilaç ve fizyoterapiyi içerir. Çene kapanış bozuklukları tedavileri çeşitlilik gösterir.
Çene Kapanış Bozuklukları Tedavileri Nedir?
TOF en sık görülen çene hastalığıdır. Bebeklik döneminde mitral kapağın tamamen kapanmamasıyla oluşur. Bu, sol ventrikül ve atriyal septumun malformasyonuna yol açar. TOF’lu kişilerde sağ taraflı konjestif kalp yetmezliği, anemi, akciğer malformasyonları, işitme kaybı ve yutma sorunları vardır.
TOFF’lu bebekler için cerrahi genellikle gereklidir çünkü yetişkinliğe kadar ciddi sağlık sorunlarına neden olmaz. TOF’lu kişilere, kalplerinin daha sonraki yaşamlarında normal şekilde çalışmasına yardımcı olmak için ilaç reçete edilir. Bunun dışında, sağlıklı yaşam için istikrarlı yaşam koşulları önemlidir. Çene kapanış bozuklukları tedavileri geniş kapsamlıdır.
Çene Kapanış Bozuklukları Tedavileri Ne İşe Yarar?
Kleidokraniyal displazi (CCD), dişlerin ve çenelerin çocukluk veya erken yetişkinlik döneminde normal şekilde gelişmediği nadir bir genetik durumdur. Bu, diş anomalileri, çene malformasyonları ve yarık dudak/damak (CLP) gibi çok çeşitli yüz şekil bozukluklarına yol açar. CCD’li kişiler genellikle zayıf kemik gelişimi nedeniyle büyüme geriliği veya kas-iskelet sistemi sorunları gibi başka sağlık sorunlarına sahiptir.
Tedavi, CCD’li çocuklar için iyi bir ağız gelişimini ve ortodontiyi teşvik etmeye odaklanır. Sağlık sorunlarının yaşamın ilerleyen dönemlerinde ortaya çıkmasını önlemek için, CCD’li kişiler yetişkinlik başlamadan önce kalp taraması yaptırmalıdır. Çene kapanış bozuklukları tedavileri birçok alanda aktif olarak kullanılır.
Çene Kapanış Bozuklukları Tedavileri Önemi Nedir?
En yaygın üç çene kapanma bozukluğu kleidokraniyal displazi, yarık damak ve konjenital çene anormallikleridir. Kleidokraniyal displazisi olan kişilerde, büyüyen kemik merkezlerindeki gecikmiş kemikleşme nedeniyle çeneleri bozuktur. Tıbbi müdahale, tedavinin mümkün olan en kısa sürede başlayabilmesi için erken teşhise odaklanır. Damak yarığı olan çocukların da tüm dişlerinin birbirine tam olarak oturması için ortodontik tedavilere ihtiyaçları vardır.
Son olarak, doğuştan çene anormallikleri olan kişiler, enfeksiyona neden olan eksik dişler nedeniyle sıklıkla kulak enfeksiyonları yaşarlar. Gelecekteki kulak enfeksiyonlarından kaçınmak için doğuştan çene anormallikleri olan kişiler en kısa sürede tıbbi yardım almalıdır. Çene kapanış bozuklukları tedavileri gelişmiş yöntemlerle yapılır.
Çene Kapanış Bozuklukları Tedavileri Yöntemleri Nelerdir?
Çene bozuklukları, çenenizin hareketini etkileyen kalıtsal durumlardır. Çene bozukluğu olan kişilerin çenelerinde çiğneme, konuşma veya her ikisini birden engelleyen malformasyonlar vardır. Çene bozukluklarının tedavisi, çenenizi onarmak veya kapatmak için ameliyat ve zihinsel sağlık desteğini içerebilir. Ayrıca tıp uzmanları, hastaların ağızlarında röntgen ve manyetik rezonans görüntüleme (MRI) muayeneleri yaparak çene bozukluklarını tespit edebilir. Çene kapanış bozuklukları tedavileri son nesil teknolojik aletlerle yapılabilir.
Çene kapanma bozuklukları cerrahi ve fizik tedavi ile tedavi edilebilir. Cerrahlar, ağzınızın işleyişini iyileştirmek için iki ana çene onarımı türü (soğan derisi greftleri ve diş implantları) yapabilir. Çenelerinize cerrahi bir işlem uygulamak için, doktorların önce derinin iç katmanlarını açığa çıkarmak için ağzınızın etrafındaki fazla deriyi veya kemiği kesmeleri gerekir. Ardından, ağzınıza yeni bir görünüm kazandırmak için çıkardıkları bölgeye yeni deri aşılarlar. Alternatif olarak diş implantları, isteyen hastalar için daha doğal görünen bir sonuç sağlar. Zamanla, rahatsızlığınızın altında yatan neden, yiyecekleri çiğneme ve konuşma şeklinizi etkilediğinden, her iki tedavi türü de daha az gerekli hale gelir.