Bir insan doğduğu zaman vücudunun anatomik, genetik ve biyolojik özellikleri ile birlikte biyolojik cinsiyete sahip olur. Biyolojik kimlik olarak insanlar kız ve erkek olmak üzere ikiye ayrılır.
Birey, kız veya erkek olarak doğduğunda genelde bu biyolojik cinsiyete ait hisseder ve cinsiyetinin toplum algısına göre şekillendirildiği biçimde yaşamını sürdürür. Fakat bazı kişiler kendini karşı cinsiyete ait hissetmektedir. Bu olay transseksüalite olarak adlandırılır.
Transseksüel olan kişiler, kendini karşı cinse ait hissettiği için, karşı cinsiyetin fiziksel özelliklerini taşımak isterler. Bu durumu gerçekleştirebilmek adına karşı cinse özel olan hormon tedavileri görürler. Transseksüel bireyler, hormon tedavisi ve gerekli birkaç ameliyattan sonra tamamen karşı cinsin fiziksel özelliklerini alırlar. Kendilerini zaten karşı cins gibi hissettiklerinden dolayı bu durum onların cinsiyet kimliğinin oturmasına büyük oranda katkı sağlar.
Transseksüellik Nasıl Anlaşılır ve Belirtileri Nelerdir?
Çocuk ve ergenlik döneminde cinsel kimlik daha tam oturmadığı için, çoğu bireyin farklı davranışları gözlemlenebilir. Örneğin bir çocuk, karşı cinsin onadığı oyuncaklarla oynayabilmektedir. Hatta bazı çocuklarda karşı cinsin kıyafetlerini giyme bile gözlenebilmektedir.
Buna ek olarak karşı cinsten kişilerle oynadığı ve takıldığı görülebilmektedir. Fakat, bu durumlar sadece bazı belirtilerdir ve bu tip davranışları sergileyen çocuklar ilerde transseksüel olacak diye kesin bir kanı yapılmamalıdır.
İlgili Link : Kondilom Tedavisi
Cinsel Kimlik Bozukluğunun Tedavisi Nedir?
Bireyde cinsel kimlik bozukluğu tespit edildiyse ve şahıs bu durumdan rahatsız ise, 3 aşamada tedavi olabilmektedir. Bu aşamalar bireyin istekleri ve psikolojisi doğrultusunda gerçekleşmektedir. Bu evreler aşağıda yer aldığı gibidir.
- Karşı cinsiyetin gerçek yaşamını denemek
- Hormon tedavisi
- Cinsel organların değişimi için ameliyatlar
Bireyin bu işlemlerden geçme süreci oldukça uzun sürmektedir. Yaklaşık 3 ila 3.5 yıl süren tedaviler, çoğu kişinin kaldıramayacağı cinsten olabilmektedir. Bunun başlıca sebebi az önce de bahsettiğimiz sürenin uzunluğudur. Ve bunlara ek olarak bu süreçte bireyin ailesi ve arkadaşlarının bu konuda tam destek vermesi oldukça önemlidir. Eğer birey, yakınlarından tam destek göremezse, tedavi süreci uzayabilir ya da olumsuz sonuçlanabilir.
Cinsel Kimlik Bozukluğu Olanlarda Hormon Tedavisi Neden Gereklidir? Tedaviye Kaç Yaşında Başlanmalıdır?
Cinsel kimlik bozukluğu yaşayan biri kesinlikle hormon tedavisi almalıdır. Çünkü; Hormon tedavisi, biyolojik cinsiyeti ile hissettiği cinsiyeti oturmayanlarda cinsiyet oturabilmesi için oldukça önemlidir. Aksi takdirde birey ameliyat geçirse bile kendini tam olarak karşı cinse ait hissetmeyebilir.
Hormon tedavisi sayesinde, birey karşı cinsin özelliklerinden çoğunu barındıracaktır. Örnek verilmesi gerekirse erkek birey karşı cinse geçmek istiyorsa östrojen ve progesteron hormonu sonucu oluşacak belirtiler aşağıda yer aldığı gibidir.
- Meme büyümeye başlar.
- Ses incelir.
- Kadınlarda olduğu gibi vücuttaki yağ oranı artar.
- Öncelikle sakal olmak üzere vücudun her yerindeki tüylenmelerde azalma meydana gelir.
- Bel çevresi incelir.
- Cilt Yumuşaklaşır.
- Testis boyutları küçülür.
- Vücudun üst kısmı güçsüzleşir.
Bu olayın tam tersi olarak erkek olmak isteyen bir kadın için testosteron hormonu verilmektedir. Kadınlara verilen bu hormon fiziksel görünümü oldukça değiştirmektedir. Örneğin:
- Meme küçülmeye başlar.
- Ses kalınlaşır.
- Kas kütlesinde artış meydana gelir.
- Sakal çıkmaya başlar. Buna ek olarak vücutta kıllanmalar oluşur.
- Klitoris büyür.
- Saçlar erkek tipi olarak biraz dökülebilir.
- Vücudun üst kısmı güçlenir.
- Kalça yağları azalır.
Hormon tedavisi alacak bireyler, başvurduğu yerler vasıtası ile bu bilgilere ulaşabilmektedir. Bu gibi fiziksel değişimler her insanın kaldıramayacağı durumlardan olduğu için, bireyin en aşağı 18 yaşını doldurmuş olması gerekmektedir. Ülkemiz kanunlarında buna ek olarak bireyin üreme özelliğine sahip olmaması da gereklidir. Aksi bir durum söz konusu olduğunda hiçbir doktor resmi olarak bu ameliyatları ve operasyonları gerçekleştirmeyecektir.
Hormon Tedavisini Yan Etkileri
Hormon tedavisi bireyin karşı cinse ait hissetmesini kolaylaştırmak ve kendini o bedende hissederken bu halinden memnun olup olmadığını anlamak için yapılmaktadır. Eğer bu durumdan memnun değilse veya bu durumun psikolojisi bireye ağır geldiyse hormon tedavisi durdurulur. Hormon tedavisinin bireye vereceği özellikler, tedavi bırakıldığında çoğunlukla eskiye dönecektir. Sadece trans kadınlarda olan meme büyümesi geri dönmeyecek bir özelliktir.
Kalp ve damar hastalıklarına sahip kişilerin hormon tedavisi alması sağlıklarını ciddi ölçüde tehdit edebilir. Hatta sonucu bazen ölüme kadar gidebilmektedir. Buna ek olarak sigara kullanan, obez olan, yaşlı olan, yüksek tansiyon hastası olan ve kanser hastası kişiler, hormon tedavisi almak için uygun kişiler değildirler. Bu yüzden psikiyatrist olan kişi bu durumları araştırmalıdır.
Trans kadınlar, östrojen ve progesteron hormonu aldığında görebileceği bazı yan etkiler vardır. Bunlar; Pıhtılaşmaya eğilim, memesinden süt çıkaran tümörün gelişmesi, üreme özelliğini kaybetme, kilo alma, duygu bozuklukları, karaciğer hastalıkları, safra taşı oluşması, uyku problemi, yüksek tansiyon, ve şeker hastalığı gibi yan etkilerdir.
Trans erkekler testosteron hormonu ile hormon tedavisi aldıklarında bazı yan etkileri görebilirler. Bu yan etkiler; Üreme yetisi kaybı, sivilce, bozuk ruh hali, cinsel arzu artışı, kalp ve damar hastalıklarına yakalanma oranında artış, karaciğer tümörü ve karaciğerin iflas etmesi gibi şeylerdir.
Bu sayılan yan etkilerin hepsi görülecek diye bir durum söz konusu değildir. Hatta bazen hiçbiri görülmeyebilmektedir. Bu yan etkiler sadece olabilecek yan etkilerdir. O yüzden hormon tedavisi görecek transseksüel bireylerin bu durumdan tamamıyla korkmasına gerek yoktur.
Cinsiyet Geçişinde Ameliyatlar Nasıl Olur?
Trans kadınlarda ameliyatların sırası testislerin alınması, penisin alınması olarak gerçekleşir. Bunlara ek olarak bazen alınan penisten vajen yapımı gerçekleşir. Vajen yapımında penis kullanılmadığı durumlar da olmaktadır. Bu gibi durumlarda kalın bağırsaktan alınan parçalar kullanılır. Ama her iki yöntemde de penis başında bulunan zevk sinirleri, klitoris yapımında kullanılmaktadır.
Vajen eğer penisten yapılacaksa; Penis başından klitoris ve penisin dış derisinden dış dudaklar ve vajen içi yapılmaktadır. Diğer durumda ise, vajenin içi ve dış dudaklar yapılırken kalın bağırsaktan alınan parça kullanılabilir. Kalın bağırsağın kendine has sıvısı bulunduğu için, cinsel ilişki sırasında daha rahat bir ilişkiye imkan vermektedir.
Bunların yanı sıra trans kadının daha çok kadına benzemesi için bazı işlemlerden de geçmesi gerekebilir. Bunlar isteğe bağlı olarak yapılmaktadır. Ses teli ameliyatı, meme protezi, yağ aldırma ve dudak estetiği gibi operasyonlar bu durumun içerisinde yer almaktadır.
Trans erkeklerde durum trans kadınlara göre tamamen farklıdır. Hormon tedavisi nedeniyle küçülen meme alınır. Ayrıyeten vajen çıkartılması ve idrar yolunun değiştirilmesi yapılmaktadır. Trans erkeklere penis yapmak için kol, bel ve bacağın herhangi birinden alınan parça kullanılmaktadır. Daha önceki yıllarda bacaktan alınan parça ile penis yapılırken, son zamanlarda genelde belden alınan parça ile penis yapılır.
Penis yapımında kullanılan parçanın yerleştirilmesi için leğen kemiğinde oluşan boşluk kapatılmalıdır. Bu işlem gerçekleştirilir ve penisin içine ya mutluluk çubuğu ya da kaval kemiğinden alınan parça konulur. Bunun sebebi ise; Cinsel ilişki sırasında trans erkeğin sıkıntı yaşamamasını sağlamaktır.
Fakat trans erkeklerin penisinin içerisine kaval kemiğinden bir parça yerleştirilirse, bu durum trans birey için sıkıntı yaşatacaktır. Çünkü; Penis her daim sert ve dik konumda kalacaktır. Bu olay da günlük hayatta sıkıntı olabilmektedir.